Çok iyi bildigimiz kavramların ,çok sık kullandığımız kelimelerin anlamı sorulduğunda cevaplarken saçmadığımız , şaşırıp kaldığımız anlar vardır,. “hissetmek kelimesinin anlami nedir” “aşk ne demektir” “öfkelenmeyi nasil aciklarsin?”gibi. yazıya konu olsun diye bir deneye giriştim ve şarap içmeyi cok sevdigini her firsatta dile getiren 3 arkadasima ” sarap ne demektir?” diye sordum.aldigim cevaplar şöyleydi… ” içinde alkol olan bi içki” , “aynı üzümden yapılmış bile olsa tadı yıldan yıla değişen işlem görmüş üzüm suyu” “köprü altında yaşayan insanların en cok tecih ettiği bir içki türü.”
Eksiği var fazlası yok tanımların , lakin yeterli değil.Avrupa Birliği yasalarına göre cevabı şöyle:üzüm suyunun yada taze bozulmuş bağın üzümlerinin fermente edilmesi sonucu elde edilen alkollü içeceğe şarap denir. “Şarap “ adının kullanılabilmesi için o içeceğin tamamen üzüm meyvesinden elde edilmiş olması gerekmektedir. Yani “Abi süper bi böğürtlen şarabını içtik Şirince’de” diyen arkadaşlarınıza itimat etmeyiniz. Çünkü o içeceğin adı sarap degil fermente edilmis meyve suyudur.
Konumuz şarapken ,tek bir meyveden bahsediyoruz demek ki, yani üzümden.Aynı meyveden yapilan tadı bu kadar farklı sarap çeşidi nasıl oluyor peki? İşin sırrı her üzüm çeşidinin farklı DNA ya sahip oluşunda gizli.üzüme ait her bir parca fermantasyon , maserasyon ve dinlendirme sırasında başka maddelere dönüşüyor ve her bir değişim şarabın karakteristik tadını oluşturuyor.Örneğin asidi yüksek , ağzı sulandıran , beyaz bir şarap olan Sauvignon Blanc ile taneni yüksek ve gövdeli ,ağzı dolduran bir miktar burkan , gövdeli kirmizi bir Syrah in arasindaki fark gibi. .
Su ,şarabın karakterni ekileyen bu bileşenlerin en büyük hacimlisi .Beynimizin yüzde 90′ı nasıl su ise , Şarabın % 90 a kadarı da sudur. Mayalar , şıranın içindeki şekeri fermantasyon ile %15 alkole e kadar alkole dönüştürebilirler. Port,brandy,sherry gibi alkol takviye adilmiş şarapların alkol oranı ise daha fazladır , sonradan alkol eklendiği için “fortified” yani alkolle güçlendirilmiş dediğimiz bu şaraplarda %20 leri ve daha fazlasını görebiliriz. Hızlı sarhoş olma yolları arasında biradan ve rakıdan daha etkili olduklari kesin.
Sarhoş olmak dediğimiz olay ise aslında bir çeşit alkol zehirlenmesi reaksiyonu. Alkolün doz aşımının bünyede oluşturduğu etkiye “zehirlendim” demiyoruzda , “kafam çok iyiydi , hiç bişey hatırlamıyorum” diyoruz.Sarabın içindeki alkol aslında kadehten 1 yudum almaya başladığımızda o hoşumuza giden sıcaklık hissini yaratan maddedir aynı zamanda şaraba ağırlık kazandırır ve asit ile tanenin daha yumuşak algılanmasını sağlar
Sarhoş olmak dediğimiz olay ise aslında bir çeşit alkol zehirlenmesi reaksiyonu. Alkolün doz aşımının bünyede oluşturduğu etkiye “zehirlendim” demiyoruzda , “kafam çok iyiydi , hiç bişey hatırlamıyorum” diyoruz.Sarabın içindeki alkol aslında kadehten 1 yudum almaya başladığımızda o hoşumuza giden sıcaklık hissini yaratan maddedir aynı zamanda şaraba ağırlık kazandırır ve asit ile tanenin daha yumuşak algılanmasını sağlar
Şarabın asiditesinin ( ilk yudumu almaya başladığımız anda ağzımızın sulanmasını sağlayan madde) başlıca bağlı olduğu değişken iklimdir ve şarabın litresinde 5-10 gr bulunur. Asiditesi düştükçe şarabın rengi soluklaşır, gevşek bir tadı olur ve en önemlisi de mikroplara karşı savunmasız hale gelir. Mikroplar demişken şarabın içinde insan sağlığına zararlı hiç bir madde üreyemez , hatta filozof Platon(İÖ 428-348), “aşırıya kaçmadan içilen şarabın insanın ömrünü uzatacağını” söylemiştir.çok uzun zamanlardan beri bir çok hastalığın tedavisinde kullanıldığı bilinir şarabın. Her gün bir kadeh kırmızı şarap içilmesinin tavsiye
Tanin(şaraba burukluk ve gövde kazandıran aynı zamanda da oksidasyondan koruyan madde) ve antisiyoninler(kırmızı şaraba rengini veren madde) , fenol diye bilinen bileşiklerin grubuna dahildirler. Tum bu anti-oksidasyon etkiler İnsan bedenini de etkiler , kanser ve kalp hastalıkları riskini azaltır. Burda atlanmaması gereken en önemli nokta beyaz ile kırmızı şarabın litre başına içerdiği fenol miktarları. Beyaz şarap litre başına 0.5 gr fenol içerirken kırmızı şarapta bu oran litrede 4 gr a kadar çıkabiliyor.
Fenoller arasında en degerli olanı Resveratrol dür. özellikle kırmızı şarapta bulunan bu maddenin asıl görevi, böcek veya mantar saldırı altında üzüm derilerini koruyucu ajan olarak korumaktır. Resveratrol antioksidan olarak davrandığı ve genetik mutasyonu önlediği için anti kanserojen özelliklere sahiptir. kırmızı şaraplarda etkin madde olarak bulunan resveratrol maddesi laboratuar ortamında farelere enjekte edildiğinde oksidasyon seviyelerinin hızla düştüğü gözlemlendi. Bilindiği üzere, oksidasyon hücre yaşlanmasının kimyasal ifadesi oluyor.Şarap içmenin alışkanlık haline geldiği İtalya, Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerde insan ömrünnün normalden uzun, ortalama kolesterol seviyelerinin de dünya ortalamalarından düşük olduğunu hatırlamakta fayda var.
Güzel şarapların ömrünüze ömür katması dileği ile,