hep özen gösterdi hayatındaki her detaya.... hep sakin kaldı etrafındaki karmaşaya... iyi bir konuşmacıdan çok iyi bir dinleyici oldu ... tek amacı mutlak huzura ve mutluluğa kavuşmaktı hep...
bir gün bi hikaye dinledi... önce birini çok kınadı ... sonra kızdı ... daha ileri gitti beddua etti ... kafasında bi yere koyamadı içinde bile olmadığı , sadece kahramanlarının acılarını seyretmek zorunda olduğu hikayeyi .... tavır aldı , dramatik kararlar verdi , gitti birilerinden....
aradan günler , aylar , yıllar geçti....
öyle bişey yaşadı ki ananesinin seneler önce söylediği şu sözü geldi aklına "Allah kınadığı şeyi insanın başına vermeden canını almazmış "