Anladımki sevdiğim ve çevremdeki herkesin gitmesi için başının etini yediğim oyunlara, defalarca gitmek istiyorum. Her sezon 1 ya da 2 tane böyle oyuna denk geliyorum . Bu sezon da es geçmedim ve DİSOSYA beni dünyasında uzun zaman boyunca misafir eden ikinci oyun oldu.
İkinciKat oyunları ile ilgili SPOILER içeren bilgiler yazıcam aşağıda. Ben hiç birşey okumadan ve bilmeden oyun ya da film izlemeyi sevenlerdenim. Sizde öyleysniz, kısa yoldan dönün ve blogumun bu yazısını okumayın.
İkinciKat Tiyatro ile tanışmam "AUT" sayesinde oldu. Dayak yemiş gibi çıktım oyundan. Hem kurgunun zorlayıcılığı hem gözümün önünde patlayan suratlar, kanrevan olan sahne ile, "Psikopat ın Allahı" imajı çizen , "in yer face" in kralı bi oyundu "AUT". Eve nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Oyundan çıktıktan sonra yürüyemiyordum, ellerim buz, midem karıncalıydı. Bu şekilde şaşırmış hissini çok az şey verebilir insana hayatta.Sevdiğim hadiselerden biri olan tiyatronun izleyicisi olarak böyle hisler yaşamak güzel bir ayrıntı .Oyunun bana yaşattığı başka başka ,güzel ayrıntılar daha var ..... Ama o da bana kalsın :)
"AUT"
İkinci "İkinci Kat" oyunum , kuzenimin oynadığı "Barselo"idi. Oyun, konusu değiştirilmiş "AUT" ayarındaydı. Zaten iki oyunun yazarı da Alper Kul. Polly karakteri nin dansı , ve başına gelenler dışında sırf Lapa ve Yael in son sahnesi için izlemeye değer bir oyun.Oyunu izledikten sonra bi süre Yael şivesinde kaldım :))) harika striptiz dansı yapan Polly ,Elit in kusursuz vücudunda çok güzel hayat bulmuştu. Hem ailemizin genetiğii le hemde kuzenin boru dansındaki başarısı ile gurur duydum.
"Barselo"
Üçüncü"İkinci Kat" oyunum "Korku Tüneli" ydi. Üstüne çok fazla söyleyecek bişey bulamıyorum. Murat Mahmut Yazıcıoğlu nun son sahnedeki tiradı ve Ushan Çakır la uyumları oyunu izlemek için neden olabilir.
Oyunları , oyundaki en ünlü oyuncudan yola çıkarak anlatmanın kabalık olmadığını düşünerek Hasibe Eren li "Yanlızlar Kulübü" nden de biraz bahsetme isterim. Oyun ritmi ve bahsettiği hayatların çok yakınlarımızda olması ile hepimizi içine çekti.İzleyen herkes kendinden çok fazla şeyler buldu.Oyunun yazarı ve yönetmeni Sami Berat Marçalı reji , dramaturgi , kurgu, dekor ve ışıkta yine farktı köşeye yatırıyor izleyenleri Son dönem ödüllerin hepsini toplayan Pınar Çağlar Gençtürk ve oyunculuğundaki farklılık ile hafizalara kazanan Bedir Bedir benim uzun süre takip edeceğim oyuncular olarak aklıma kazındı.
"Hayatın ritmi"ni bulma çabasındaki öğrenciler ve kendi bulduğu yöntem ile 20 ders ile bunu anlatmaya çalışan hafif çatlak bir eğitmen ... Tüm karakterler kurgunun çığlığinı son ses haykırırken birbirlerine pas vermekten de geri kalmıyorlar.En çok oyunun sürekli değişen ritmini ve Hasibe Eren in bende bıraktığı enerjiyi sevdim:)
Oyunları , oyundaki en ünlü oyuncudan yola çıkarak anlatmanın kabalık olmadığını düşünerek Hasibe Eren li "Yanlızlar Kulübü" nden de biraz bahsetme isterim. Oyun ritmi ve bahsettiği hayatların çok yakınlarımızda olması ile hepimizi içine çekti.İzleyen herkes kendinden çok fazla şeyler buldu.Oyunun yazarı ve yönetmeni Sami Berat Marçalı reji , dramaturgi , kurgu, dekor ve ışıkta yine farktı köşeye yatırıyor izleyenleri Son dönem ödüllerin hepsini toplayan Pınar Çağlar Gençtürk ve oyunculuğundaki farklılık ile hafizalara kazanan Bedir Bedir benim uzun süre takip edeceğim oyuncular olarak aklıma kazındı.
"Hayatın ritmi"ni bulma çabasındaki öğrenciler ve kendi bulduğu yöntem ile 20 ders ile bunu anlatmaya çalışan hafif çatlak bir eğitmen ... Tüm karakterler kurgunun çığlığinı son ses haykırırken birbirlerine pas vermekten de geri kalmıyorlar.En çok oyunun sürekli değişen ritmini ve Hasibe Eren in bende bıraktığı enerjiyi sevdim:)
Veeeeeeebu sezonun en güzel keşfi DİSOSYA :))))
Oyundan çıktıktan sonra kendimi oyunla ilgili her detayı araştırırken buldum.Oyunculardan , oyunun yazarına, müzikten , bahsedilen hastalığın detaylarına kadar herşeyi öğrenmek ikinci kat a ve , emeği geçen herkese daha da yakınlaştırdı beni.
Oyunda depresyondaki Lisa yı izlerken kendinden birşeyler bulmayacak olan çok azdır.Öyle ya da böyle girdiğimiz depresyon aleminde az çok oyundakine benzer kurgumuz olmuştur.
Oyunun yazarı Antony Neilson da geçirdiği sorunluğu gençliğin nimetlerini yansıtarak yazmış oyunu. Pazertesi günü Sadri Alışık ödül törenlerinde en iyi kadın oyuncu ödülünü başka bir oyundaki perfomansı ile alan Pınar Çağlar Gençtürk, doğal oynarken de inandırıcı olunabileceğini kalbimize kalbimize sokan ve şaheser yaratan İpek Banu Kılar, etkileyici sesi ile girdiği rolun hakkının fazlasını veren Güçlü Yalçıner sayesinde farklı bir deneyim ile ayrılınılıyor oyundan.
Lisa hastane odasından çıkıp türlü türlü yerlere giderken, garip garip insanlarla karşılaşırken izleyen herkesi sürüklüyor peşinden.günahları , günah keçileri , korkuları , yemin alıcıları , kayıp eşya bürosu, Freud teoremleri, güvensizlik görevlileri ile karşılaşması, ile her an bir şölene dönüşüyor. Ben o şölenden çok etkilendim , mutlu mesut izledim . Lisa küçük yaşta babasının tecavüzüne uğramış ve bunun sonucu kaybettiği bir saatlik zaman dilimi için karmaşaya düşmüş bir kız. Tüm bunları derin bir psikolojik kurguyla anlatan metin, oyunun başından sonuna kadar şaşırtmayı çok iyi beceriyor
Bütün bu detayların altında Disosya asla sıkıcı olmayan hatta bayaaaa güldüren eğlendiren , harika şarkıların ve dansların sergilendiği unutulmaz bir oyun. O kadar sevdim ki oyundaki şarkılar, İkinci Kat oyun müziklerinin bir albümde toplanabileceği fikrini oyuncularla bile paylaştım.
DİSOSYA ya gidin gidin gidin gidin :)))))
Bu sezon sonunda oyun kalkabilir :(
Lisa hastane odasından çıkıp türlü türlü yerlere giderken, garip garip insanlarla karşılaşırken izleyen herkesi sürüklüyor peşinden.günahları , günah keçileri , korkuları , yemin alıcıları , kayıp eşya bürosu, Freud teoremleri, güvensizlik görevlileri ile karşılaşması, ile her an bir şölene dönüşüyor. Ben o şölenden çok etkilendim , mutlu mesut izledim . Lisa küçük yaşta babasının tecavüzüne uğramış ve bunun sonucu kaybettiği bir saatlik zaman dilimi için karmaşaya düşmüş bir kız. Tüm bunları derin bir psikolojik kurguyla anlatan metin, oyunun başından sonuna kadar şaşırtmayı çok iyi beceriyor
Bütün bu detayların altında Disosya asla sıkıcı olmayan hatta bayaaaa güldüren eğlendiren , harika şarkıların ve dansların sergilendiği unutulmaz bir oyun. O kadar sevdim ki oyundaki şarkılar, İkinci Kat oyun müziklerinin bir albümde toplanabileceği fikrini oyuncularla bile paylaştım.
DİSOSYA ya gidin gidin gidin gidin :)))))
Bu sezon sonunda oyun kalkabilir :(
Pek inedir Lisa yı yepyeni bir dünya ya yollayan bu Dissosiyatif Bozukluklar?
Dissosiyasyon; kimlik, bellek, algı ve çevre ile ilgili duyumlar gibi normalde bir bütün halinde çalışan işlevlerin bütünlüğünün bozulmasıdır. Diğer bir niteliği de, davranışların bireyin normal davranış biçiminden ayrılarak bağımsız bir şekilde tek başına işlev görmesidir.
Dissosiyasyon çoğunlukla travmaya karşıbir savunma düzeneği olarak ortaya çıkar. Travma karşında oluşan dissosiyasyoniki işlevi yerine getirir: travmadan kaçmayı sağlarken, aynı zamanda, yaşamın geri kalan bölümünde travmanın yer etmesindeki zorunlu işleyişi degeciktirir.(bilgi http://www.aktuelpsikoloji.com)









