benle olmak....
kendimle başbaşa kalmak....
genelde,
sabahın en sisli saatinde koşarken... yada külüstür bir otobüste yorgun argın ayakta kalmışken.... bazen kalabalığın ortasında, en şıkların arasında.... bazen 3 kadeh şaraptan sonra .... bazende lamba gibi ayıkken....bazen gecenin kör saatinde diğerlerini uyandırmamak için parmak ucumda dans ederken.... beni vuran cümlelerin altını çizip hayatıma eklerken.... zaman zaman hayatın yeşil çay molalarında.... kimseyi etkilemeyen ama beni çarpıp bölen film sahnelerinde.... çok iyi bildiğim bir şeyi anlatmamı bekleyenlerin karşısında ,suspus otururken... aşk bendeyken.... ben sendeyken....sen her anımdayken.... elimden gelenin fazlası istenirken.... sadece benim olanlarla , odamla ilgilenirken....üzerime çok yakışan bir şeyi alırken... birinin bencilliğine çok sinirlenmişken... bana yazılmış harika bir mektubu gözyaşlarımı tutamayarak okurken... haftasonları aynı saatte sokaktan geçen , çöp toplayan aynı amcaya üzülürken... havaalanlarında tek başımayken...dikiş dikerken...kafamda çalıp duran bir müzikle uyanmışken....
dinliyorum kendimi.... sansürsüz... olduğu gibi....
ben öyle şeyler söylüyorum ki bana... şaşırıyorum ....
bazen yaratıcılığına... bazen basitliğine... bazen şımarıklığına.... bazen de hayatıma damga vuruşlarına...
ve sonra devam ediyorum bana ait olanları sevmeye... çok sevmeye... özen göstermeye....